BEYTUĞ–ANADOLU SAVUNMA – TÜRKSAS – ASBOKS
1- BEYTUĞ
BEYTUĞ anlam olarak ,B= Biyolog + E= Eğitimci + Y= Yazar + T. U. = Taekwando Uzmanı + G = Gazeteci unvanlarının baş harflerinin birleşmesinden meydana gelmektedir.
BEYTUĞ ismi 1999 yılında noterce kişiye özel isim olarak tasdiklenmiştir. 1999- 2000 yıllarında 5 farklı noter belgesi ile, bu isme resmiyet kazandırılmıştır. Bu tarihten sonra, bu isme birileri sahip çıkmaya, kendilerine mâl etmeye çalışmışlardır. BEYTUĞ ismi, daha sonraki yıllarda, Türk Patent Kurumu tarafından, şahsım adına Marka tescil belgesi ile onaylanmıştır.
BEYTUĞ ismi noterce onaylandıktan sonra, bu isim altında binlerce kartpostal, ülkemizdeki yabancı devlet büyük elçiliklerine elden takdim edilmiştir. Ayrıca ülkemizin bir çok yerlerinde bulunan, turistlere elden ücretsiz olarak verilmiştir. O, zamanki kartpostal bayiliklerine de, bu kartpostallar verilmiştir. İlgili tarihlerde, Biyoloji Öğretmeni olarak görev yapıyordum. O yıllarda, devlet memurlarının basına demeç vermesi, özel salonda öğrenci çalıştırması, kanunen suçtu. Bende sporumu kartpostallarla tanıtıyordum. Kartpostallarda, resmi ismim yerine, BEYTUĞ rumuzunu kullandığım dan , direkt bana ulaşamıyorlardı. Ancak yine de, öğretmenliğimle ilgili açık bir yön bulmaya çalışıyorlardı. Azami derecede titiz ve ciddi olsan da, iftira atıp, attıkları yalana uygun soruşturma yapıyorlardı. Şu an devlet memurlarını ikinci iş yapmaları, suç olmaktan çıktı.
2– ANADOLU SAVUNMA
Tanıtımı yapılan BEYTUĞ markası, yurt içi ve yurt dışında bilinmeye başladı. Ancak bu isim spor markasından daha çok, kişisel isim gibi algılanmaya başladı. Bunun üzerine ANADOLU SAVUNMA ismine, marka tescil başvurusu yapıldı. İsim tarafıma onaylandı. Bu ismi de, sıfırdan tanıtmak için, binlerce kart postal hazırlandı. 2010 İSTANBUL AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ etkinlikleri kapsamında, binlerce kartpostal, önce İstanbul’da, turistik mekânlara dağıtıldı… ANADOLU SAVUNMA isimli kartpostallar, 2012 İSTANBUL AVRUPA SPOR BAŞKENTİ, etkinlikleri içerisin de, İstanbul – Antalya – Bodrum – Fethiye – Alanya – Didim – Marmaris – Didim gibi bir çok turistik yerlerde, 5 yıldızlı otel müşterilerinin ulaşabileceği, reyonlara konuldu.
3– TÜRKSAS
Anadolu Savunma ismi tanıtılırken, ortaya hiç hesapta olmayan bir sorun çıktı. İsmin söylenişi, sanki süper market, silah sanayi gibi algılanmaya başladı. Ayrıca o tarihten sonra, Anadolu Otel, Anadolu tıp merkezi, gibi isimlerde de, çoğalmaya başladı. ANADOLU SAVUNMA ismi, savunma alanında tanıtılmaya çalışılan bir isim idi, ancak bu ismin logoda yazılışı , forma üzerinde yer alması biraz zordu. Çünkü isim biraz uzundu. Genelde bütün savunma isimleri, sadece tek kelimedir. Örneğin, Karate – Boks – Judo – Sumo – Hapkido – Taekwondo – Kungfu gibi. Bu tip kısa isimlerin akılda kalması, tanıtılmaları, her zaman daha kolaydır. İşte bu gibi nedenlerle, aynı anlama gelen, daha kısa isme gerek vardı. Anadolu Savunma Sporu olan, bu isim = Türk Savunma Sporu olarak değiştirilip, bu ismin de, TÜRKSAS olarak kısaltılmasına karar verildi. TÜRKSAS isminin marka tesciline başvuruldu. Ancak bu duruma, TÜRKSAT firması itiraz etti. İsim benzerliği nedeniyle. Bu durumda tarafıma tescillenen bu belge yapılan itiraz üzerine iptal edildi. ANADOLU SAVUNMA isminin marka tescili bende olmasına rağmen, ISUZU adlı şirket, benden 2 yıl sonra bu isme sahiplendi. Bu isim altında, T.S.K. ya, zırhlı araç üretmektedir.
4– ASBOKS
ASBOKS = Kelime olarak, ANADOLU SAVUNMA ile BOKS kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmektedir. Kısa söylenişi olan, TÜRKSAS ismi marka olarak onaylanmayınca, ASBOKS ismine, marka tescil başvurusu yapıldı. Bir yıl içinde, bu isim tarafıma onaylandı.
Aynı tarihte, TÜRKSAS ismine, BEYTUĞ TÜRKSAS olarak da, marka tescil başvurusu yapıldı. Ancak bu şekilde kullanımına da, TÜRKSAT firması itiraz ederek marka tescilini engelledi.
Sonuçta, 1 – BEYTUĞ, 2- ANADOLU SAVUNMA , 3- ASBOKS , isimleri , marka tescilli isimlerdir.
Marka tescili yapılmadan, bir şeyin tanıtımı yapıldığında, isim popüler olunca, birileri bu isme sahiplenmeye çalışıyorlar. Spor alanında tanıtılan bir isim olmasına rağmen, isimle hiç alakası olmayan yerlerde maalesef, bu isimleri kullanabiliyorlar. Ülkemizin bir gerçeği, her kes kolay ve hazır lokmayı yutmaya çalışıyor. İsmi iyice suiistimal ettikten sonra, bu ismi kullanmayı bırakıyorlar. Nasılsa, kendileri üretmedi. Kendileri bunun tanıtımı için emek harcamadı.
Uğruna ter dökülen ve mücadelesi verilen her çalışma kutsaldır.
5– ASBOKS SPORUNUN ÖZELLİĞİ
Karate , Taekwondo, Judo, Güreş , Boks gibi sporlara ilgi duyup, hepsinin antremanlarına katılırdım. Yada izleyici olarak takip ederdim. O yıllarda bu sporlarının hepsinin, resimli anlatımlı kitapları vardı. Kaynak bizzat Dünya çapında isim yapmış, sporculardı. Bizzat salonda gördüğüm uygulamaları, birde kaynak kitaplardan takip ederdim.
Bu sporlardan, Taekwando daha çok ilgimi çekmeye başlamıştı. Aynı mahalleden bir çok öğrenci abilerimiz bu spora devam ediyordu. Taekwando sporunun Amasya İl Temsilcisi, Lise yıllarında, Amasya Lisesinin Felsefe dersleri ile Din Bilgisi derslerine giren, ABDURAHMAN GÜLTEKİN di. Örnek bir kişilik, örnek bir öğretmen, örnek sporcu ve Avrupa 3. Milli Taekwondocu, bizim derslerimize giriyordu. AMASYA ilinde, Taekwando sporunun sevdiren Abdurahman hocama sonsuz saygılarımla.
Taekwando sporuna günlük olarak, salonda devam edemezsem bile , mahallemizdeki büyük abilerimiz, bizlere bedava kurs veriyorlardı.
Taekwando sporuna, ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNDE, 2. Anternör olarak devam etmeye başladım. Gerçekte, ERZURUM’A gelen Cumhurbaşkanı gibi devlet büyüklerini 60 kişilik sporcu gurubu ile karşılayan bendim. Karşılama ve gösterilerden ben sorumlu idim.
Üniversite eğitimini tamamlayınca, ESKİŞEHİR ÇİFTELER KADIKUYUSU ORTAOKULUNA, Fen Bilgisi öğretmeni olarak, tayinim çıktı. Bu okulun Beden Eğitimi derslerine de ben giriyordum. Öğrencilerime 2 yıllık bir eğitimin ardından, bu sporu öğrettim. Türkiye’de M.E.B. bağlı okullarda, ilk defa Taekwando gurubu kuran bendim. Çalışmalarımız, o yıllarda Karakuşak dergisinde yayınlandı. O tarihlerde, Üniversitelerin Beden Eğitimi bölümlerinde bile, Teakwando bölümü yada sporcu gurubu yoktu. ( Yıl = 1990 )
Bir sene sonra askere çağrıldım. Eğirdir Dağ Komando Tugayına, yedek subay öğrenci olarak gönderildim. Burada 2 haftalık iken, kantin önünde, sıra yüzünden, çavuş adayları arasında ortaya çıkan kavgayı ayırmak istedim. İşin ilginç tarafı ayrılmak yerine bana da bir tokat attılar. Bunun üzerine bende onların hepsini, dışarı çıkartıp, bir güzel tekmeledim. 9 kişi suratlarına aldıkları tekme nedeniyle, revirlik oldular. Bu olay üzerine, İSTANBUL TUZLA PİYADE okuluna gönderildim. 4 aylık eğitimin ardından, kura çektik. Kura sonucu, GAZİANTEP OGUZELİ SINIR KARAKOLU çıktı. 4 ay sonra, piyadeler okulumuzdan ayrıldı. Bizlere 1 ay daha Hudut Emniyeti konusunda eğitim verdiler. FOÇA JANDARMA KOMANDO okuluna giden arkadaşlarımız, 2 haftalık eğitimlerini tamamlamışken, bizler eğitime devam ediyorduk.
Askerlik dönüşü, AMASYA İMAM HATİP LİSESİ’NDE Biyoloji Öğretmeni olarak göreve başladım. Bu okulda da, istekli öğrencilerime, boş zamanlarda Taekwando kursları veriyordum. O zamanki çalışmalarımızdan örnekler, mahalli basında, Orta Doğu gibi gazetelerin spor sayfalarında çıktı. O tarihlerde, Kung Fu sporunun, yayın organı olan GENÇ KUŞAK dergisi tarafından, çalışmalarıma denk gelen, 2. Dan Antrenör onayı, yayınlandı. Bu belge, Türkiye’de sadece 2 kişiye veriliyordu. Verdikleri isimleri de, yayın organlarında paylaşıyorlardı.
Uzak Doğu sporları ile savunma sporların da uzun yıllara dayanan bir geçmişim var. Ancak sizlerin de dikkatinizi çekmiştir. Taekwando, Boks , Kicks Boks gibi sporlarda, rakiplerden biri darbe aldığında veya yorulduğunda, hemen karşısındaki rakibe sarılmaktadır. O an maç adeta kilitleniyor. Bu durumda hakem araya girip, sporcuları, birbirinden ayırt ediyor. Gerçek bir dövüşte, yakın temas halinde bile, rakip sizi çok rahatlıkla yere yıkabilir. Yani bu sporlar, uzak mesafe savunma sporlarıdır. Yakın mücadeleye giremezsiniz.
Yakın mesafeden Güreş ve Judo gibi sporlar etkilidir. Fakat bu sporlarda da, tekme- yumruk kullanamazsınız. Karate, Taekwondo gibi sporlarda var olan, surata tekme atmayı, orta yaşlardan sonra, biraz zor uygularsınız. Bütün bu hususlar düşünüldüğünde, bu sporlar salon mücadele sporlarıdır. Gerçek bir kavgada, arada hakem olmadığı gibi, yeri bir otobüs içi, bir market içi, yada ara sokaklar olabilir. Yani her yerde, saldırıya uğrayabilirsiniz.
Esneklik – Güç- Dayanıklılık –Cesaret-gibi unsurlara sahip tek bir spor, her şeyden önce, bana göre ihtiyaçtır. Dünyada bu tip sporlara ilgi duyan, en fazla sporcu camiasına sahip, her halde bizim Anadolu İnsanımızdır. Spor geçmiş mirası en fazla olan ülke, biri Çin ise, diğeri de, Türk Milletidir. Çin , Tayland, Kore , Japonya, Hindistan, Brezilya, İsrail gibi ülkelerin yerli savunma ekolleri varda , bizim milletimizin niye yok?
İşte bu gibi nedenlerle, ASBOKS markası üretildi. AS başlığı, Anadolu Savunmanın kısaltılmış şeklidir Türkçe bir kelimedir. BOKS ismi de, ilk defa Osmanlı yazışmalarında ortaya çıkmıştır. Bu spor, eski Roma’da bile bilinen bir spordur. Ancak bu spor ismine BOKS diyen ilk millet Osmanlı Türkleridir.
ASBOKS markasının kalıcı bir spor olarak, Federasyonunun kurulması en büyük beklentimdir. Bu gerçekleşmese bile, kulüp seviyesinde çalışmalarım, bir salonda yerini alacaktır.
Benim açtığım yolda, gençliğimizin bu sporu, daha da geliştirerek, devam ettirmesi dileklerimle…..
ATA SAVUNMA SPORUNUN, Federasyonu nu kurup, resmiyet kazandıran, MURTAZA ÜNLÜ hocama, sonsuz teşekkürler. Mücadele azmin, bizlere de, örnek teşkil etmektedir…